Ulu önderimiz Mustafa Kemal’in, 19 Mayıs 1919’ da Samsun’dan başlattığı Ulusal Kurtuluş Savaşı; üç yıl boyunca yokluğa ve yoksulluğa rağmen ,fikir ve inanç birliği içinde kahramanlıklarla sürerek, 26 Ağustos 1922’de, düşmana karşı başlatılan Büyük Taarruz ile 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanmıştır.
“Bu topraklar bizimdir” diyerek onuru ile yılmadan ve yorulmadan bağımsızlık mücadelesi veren ulusumuz, bu zafer ile vatanı düşman işgalinden kurtarmış, özgürlük ve bağımsızlığına kavuşmuştur. İşgalci güçlere gereken dersi vererek, tüm mazlum uluslara da örnek olmuştur.
30 Ağustos Zaferi sonrasında, yapılan devrimler ile bağımsız, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştır.
Bizlere düşün görev; emperyalist güçlere karşı verdiğimiz kurtuluş mücadelemizi unutmadan, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatanı ve ulusuyla bölünmez bütünlüğüne, birliğine sahip çıkarak, Atatürk ilke ve devrimlerinin uygulayıcısı, yılmaz savunucuları olmaktır. Birlik ve beraberliğimizi hedef alan emperyalizmin yeni oyunlarına karşı, ulusumuzun manevi yücelikleri ve faziletlerini öne çıkararak, önceden olduğu gibi yeniden Anadolu Ulusal Hareketinin kararlılığını göstermektir.
Ulusumuza bağımsızlık ve özgürlük getiren Büyük Taarruz’un 94’üncü yıl dönümünde, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere canlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha sonsuz şükran ,saygı ve minnetle anıyorum.
Pir Zöhre Ana
